28 Kasım 2012 Çarşamba

Benim çaresizliğim - 600 Tl döner sermaye ile 2500 Tl döner sermayenin farkı

Hekimseniz eş dost ve akrabalarınız hafta sonu, gece yarısı demeden telefonunuzu ararlar ve hastalıklarını, ilaçlarını, raporlarını birçok şeyi size danışırlar. Cuma günü akşam saatlerinde eniştem arıyor yüzüm uyuştu, birazda parmaklarım diyor. Hemen hastaneye gelmesini söylüyorum. Balıkesir Dursunbey' den yola çıkıyorlar ,3o dakika sonra oğlu arıyor "abi , babam bayıldı hiçbir yeri tutmuyor " diyor. Acil servise onlardan 15 dakika sonra ulaşıyorum. Hem diyabet hemde hipertansiyonu olan eniştemin damar yolu açılmış , BT si çekilmiş, rutinleri gönderilmiş ve acil tıp uzmanı başında. Nöroloji icapçı hekimi aranıyor uzun bir order veriliyor ve nöroloji servisine yatışımız yapılıyor. Herşey çok hızlı ilerliyor BT sonucunda hemoroji düşünülmüyor ve iskemik SVO olarak teşhis konuluyor. Buraya kadar herşey hızlı ve olması gerektiği gibi.

 Nöroloji servisinde hasta yatağı diyemeyeceğimiz bir karyolaya eniştemi uzatıyoruz. 20 dakika yastık bekliyoruz bu arada şiddetli kusmaları olmaya başlıyor. Hemşire hanım bulantı önleyici bir ilaç yapıyor kendi insiyatifiyle ama beklemeye hala devam ediyoruz. El ucuyla nörolojik muayene yapıyorum sağ alt ve üst extremitelerde ayrıca sol facial parezisi mevcut. Hekim olduğumu aklıma gelmesiyle yattığımız hastanede çalışan doktor abilerimi arıyorum , şef nöbeti tutan uzmana ulaşıyorum, acile inip nöroloji uzmanına tekrar ulaşması için rica ediyorum. Yatışımızın 90. Dakikasında tekrar servise çıkıp durumuna bakıyorum Glascowu nerdeyse 4 gerilemiş , gözlerini istemli açmıyor ve artık gözleri sola deviye. Hemşire hanıma ne verildiğini soruyorum cerebrofil ve dramamin aldığını söylüyor. Utanarak trombolitik birşeyler başlanıp başlanmadığını soruyorum. Orderda clexane olup olmadığını öğrenmek için tekrar acile iniyorum "Var daha yapılmadı mı" yanıtıyla servise tekrar koşuyorum. Yakınlarım bizim köylü olan başka bir servis hemşiresine rica edip clexane ı yaptırıyorlar. 

3 saat dolmak üzere iken her fırsatta DOLANDIRICI olduklarını iddia ettiğim özel hastaneleri tek tek arıyorum. Yatak yok, yoğun bakım yok, ventilatör yok ...... kimse böyle bir hastayı almak istemiyor. Yatışımızın 4. Saati hastamıza hala nörolojik bir muayene yapılmadı. Kimse ekg sini merak etmedi , rutin sonuçları için acile iniyorum. 4,5. Saatte hatırı sayılır dostlara açtığımız telefonlar sonucunda icapçı hekiminiz gelmiş ama yetişemiyorum. Hastamıza dokunmamış bile , sadece nasıl oldu demiş. Teyzeme uzun bir kağıt vardı diyorum ekg yi kast ederek , "yok bakmadı diyor" zaten ekg yanında getirdiği Pazar çantasının dibinde. Kimse merak etmiyor Ekg sini, laboratuar sonuçlarını. Artık hastamız sadece uyuyor . umudumu kesiyorum her şeyden. 

 Yatışın 2. Günü cumartesi doktorumuz hastamıza yine dokunmadan gelip bakmış, ben yine yetişemedim. Ancak eniştemde bir gariplik var sağlam eli ile gözlerini kaşımaya çalışıyor. Açıp gözlerine bakıyorum kupkuru. Hemen nöbetçi eczaneden gözyaşı damlası alıp geliyorum 1-2 saate kıvranması huzursuzluğu bitiyor. Bu arada kendi imkanım ile şekerini ölçüyorum 350 . şekeri içinde birşey planlanmıyor. Aynı zamanda hipertansiyonu var ama tansiyonunu hemşireye sormaya korkuyorum. Nabzına bakıyorum, elimi sık diyorum ama komutlarıma cevap vermiyor. Solunumu biraz hırıltılı , steteskopumda yok ellerimi göğsüne koyup çaresizce muayene etmeye çalışıyorum. Pazartesi sabah her şey çok güzel olacak tanıdığım doktorlar , başhekim yardımcıları ve doktorumuz gelecek diye düşünüyorum, herkes geliyor ama hastamıza benden başka dokunan yok. Bursa da özel bir hastanede boş yatak buluyorum hastanın sevki için başhekim yardımcıları ve başhekim doktorumuzu arıyor ancak doktorumuz "kendi rızaları ile yazacaklar öyle gönderirim" diyor. HAKLI , ancak işler yine olmuyor ,. Öğle saatlerinde hekimi poliklinikte yakalayıp "neden?" diye soruyorum.

 - UYGULADIĞINIZ TEDAVİ PROTOKOLÜ SVO DA 4. SAATTE BİZİM GİRİŞİMLERİMİZLE MÜDAHALE Mİ ETMEKTİR?
- GÖRMEDİĞİNİZ HASTAYI SERVİSE YATIRMAK VE ORDER PLANLAMAK ETİK MİDİR?
- 4 GÜNDÜR DOKUNMADAN NASIL BİR FİZİK MUAYENE YAPTINIZ?
- HASTAYI DAHİLİYE VE KALP DAMAR İLE KONSÜLTE ETTİNİZ Mİ?

Aldığım cevap "BEN SADECE 600 TL DÖNER ALIYORUM BİYOKİMYA UZMANI 2500 ALIYOR HASTANIZI ONA GÖTÜRÜN" oluyor. İşte bu an kanımın donduğu , mesleğime olan inancımı kaybettiğim, ülkemde hiçbir şeyin değişmediğini anladığım an oluyor. Ve doktorumuz kendi rızamız ile bile olsa bizi taburcu etmiyeceğini söylüyor. Sağlıkta dönüşüm, Kamu hastaneler birliği, evde sağlık hizmetleri, hasta hakları söylemlerinin hepsi kulaklarımda çınlıyor. Ben kendim hekim olarak hastanede bu çaresizliği yaşayıp bu kadar uzun bir metni yazabiliyorsam sağlık sisteminin ve mesleğimin geldiği bu durumdan UTANÇ DUYUYORUM.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

PARA(L)EL OYUNLAR BUNLAR: BALIKESİR ESKİ VALİSİ AHMET TURHAN, İL ESKİ SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALP AKOĞLAN ve 50 bin PREZERVATİFİN ÖYKÜSÜDÜR.

24/09/2013 tarihinde adaletine güvenip Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'a bir mail yazmıştım. "İlçemiz il merkezine 80 km . Sağlık ku...