8 Haziran 2013 Cumartesi

Süperior Mezenterik Arter Sendromu

Süperior mezenterik arter (SMA) sendromu abdominal aorta ile onun dalı olan SMA nın arasındaki açının 38 – 56 derece olması gerekirken 6 – 25 derece olması nedeniyle duodenumun 3. Parçasının bu aralıkta sıkışması sonucu ortaya çıkan , hayatı tehdit edici bir gastrovasküler hastalıktır. Bu açının azalması ile 10-20 mm olan aortomezenterik mesafe 2 - 8 mm' ye düşmektedir. SMA sendromu ilk kez Carl Freiherr von Rokitansky tarafından 1861 yılında otopsi serilerinde tanımlanmış ancak patolojik tanımlanması daha sonra olmuştur. Baryumlu grafiler ile tanısının konulması oldukça nadirdir. Wilkie's sendromu olarak bilinen SMS sendromunun görülme oranı hakkında çok sağlıklı çalışmalar yoktur.

Yatalak hastalarda , yanıklarda , skolyozu olanlarda ve idiyopatik kilo kaybı olan hastalarda ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmesi gereken bir hastalıktır.

Semptomlar

SMS sendromunda yemeklerden sonra kusma, zayıflama, yeme güçlüğü ve isteksizliği, karın ağrısı ve huzursuzluğu gibi çokta spesifik olmayan bulgular görülür. Özellikle de yeme bozuklukları ile benzer semptomlar gözlenmesi nedeniyle fazla tetkik edilmeyen ve bu nedenle tanısı zor konulan bir hastalıktır.


Tanı

Literatürde sunulan hasta ve serilerde tanı için CT anjiografi, renkli dopler eko, manyetik rezonans görüntüleme, endoskopik ultrason gibi tetkikler kullanılmıştır. Özellikle CT anjiografide aorta mesenterik açı net olarak ölçülebilir. Bununla birlikte sunulan olguda olduğu gibi SMA sendromu tanısıöncelikli uygulanan endoskopi üst gastrointestinal sistem seri opaklı grafileri ve CT gibi uygulanmasıdaha kolay ve ekonomik tetkikler ile konulabilmekte ve ileri tetkiklere gerek kalmamaktadır. Tanı ile ilgili asıl güçlük hastalığın klinisyen tarafından ayırıcı tanıda öncelikli olarak düşünmemesi sonucu gereksiz tetkikler ve zaman kaybıyla ilgilidir.



Tedavi

Hastaların çoğunda semptomlar yavaş ve uzun sürede ortaya çıkmaktadır. (3) Bu nedenle öncelikle seçilmesi gereken konservatif tedavilere yanıt oranı düşüktür.(2) Konservatif tedavilerde amaç hastaya beslenme desteği sağlamak, kilo almasına yardımcı olarak aorta-mezenterik açının daralmasına neden olduğu düşünülen yağlı doku yastıkçığı kaybının geri kazandırılmasıdır. Şikâyetleri uzun süre devam  eden ve konservatif tedavilere yanıt vermeyen hastalarda cerrahi tedavi uygulanmalıdır. SMA sendromunun tedavisi için çeşitli cerrahi teknikler önerilmiştir. Bunlardan başlıcaları duodenojejunostomi, gastrojejunostomi, duodenumun anterior repozisyonu, duodenumun sirküler drenajı, subtotal gastrektomi ve Bilroth, Treitz ligamentinin amputasyonu ve süperior mezenter arterin infrarenal transpozisyonu teknikleridir. En sık uygulanan cerrahi yöntem normal anatomiyi bozmaksızın yapılan yan yana duodeno-jejunostomidir. Kolay uygulanması, anastomoz ve cerrahi komplikasyonlarının az olması nedeni ile tercih edilir. 

2 yorum:

  1. merhaba. yazınız son derece bilgilendirici oldu. anorexi tanısı almış birisi olarak bu hastalık hakkında doktoruma tekrar danışacağım. teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Merhaba
    Benim icin de sma tanısı konuldu 3 yıldır sikayetlerim artti artık hastanelik oluyorum cok güçsüz ve halsizim cok iştahsızım yemeklerden tiksiniyorum artk ameliyat olmak istiyorum ama ameliyattan sonra daha kötü olursam diye ailem izin vermiyor. Ben bu sekilde daha fazla yasamak istemiyorum cok yoruldum stres yapıyapıyorum ve daha da beter oluyorum lütfen bana bi akıl verin bana ameliyat olmalı mıyım

    YanıtlaSil

PARA(L)EL OYUNLAR BUNLAR: BALIKESİR ESKİ VALİSİ AHMET TURHAN, İL ESKİ SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALP AKOĞLAN ve 50 bin PREZERVATİFİN ÖYKÜSÜDÜR.

24/09/2013 tarihinde adaletine güvenip Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'a bir mail yazmıştım. "İlçemiz il merkezine 80 km . Sağlık ku...