‘’Tabib dükkanı’’Osmanlı Devletinin klasik döneminde serbest tabibin mesleğini uyguladığı mekan olan ‘‘Tabip muayenehanesi’’ne verilen addır.
Osmanlı Devleti’nde hastalıkların teşhis ve tedavisi ile uğraşan büyük bir meslek grubunun içinde tabib önemli bir yer işgal eder.Tabibi cerrah ve kehhal(göz tabibi) takip eder ayrıca fıtıkçı,sünnetçi,sınıkçı(kırıkla uğraşan),sülükçü,hacamatçı,çıkıkçı,berber,tımarcı(hasta bakıcı),huddam(hizmetçi) da sağlık alanında hizmet verenlerdendir.İlaç hazırlayıp satanların başında ise attar(aktar) geliyor ve zamanla ispençiyarlar(eczacı) bunlara ilave olunuyordu.
28 Ocak 2014 Salı
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş dünle beraber
Müftü cennetlik mi onu Allah (C.C.) bilir. Halkın el ele verip hastanesine sahip çıkması ders alınacak bir olay. Bu konuyu günümüze yuyarlayıp yorum yapılabilir ama ...
Yeniliğe Doğru
Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
27 Ocak 2014 Pazartesi
4 Ocak 2014 Cumartesi
Periyodik cetvel = Dursunbey
Boş vakit değerlendirirken internette ufak bir araştırma yaptım. Maden mühendisleri ve jeoloji mühendislerinin bu konuya daha çok hakim olduklarını düşünüyorum. Belki de "zaten biliyoruz" diyecekler ama bana çok ilginç geldi.
Makale kaynaklarında "Dursunbey Mines, Dursunbey germenium, Dursunbey Uranium" gibi taramalar yaptığımızda dudak uçuklatacak makalelere ulaşabiliyoruz. Dikkati çeken nokta ise Türk araştırmacılar ile yabancı araştırmacıların ortak yayınlarında araştırma ve teknik analizlerinin tamamının yurt dışında yapılmış olması.
Tam derlemeye vaktim olmadı ama bir kaç makale örneği verelim.
URANIUM AND THORIUM POSSIBILITIES IN TURKEY" başlıklı makalede Dursunbey bölgesi uranyum ve toryum için olası rezerv alanı olarak belirtilmiş.
"Mineral chemistry of barium-and titanium-bearing biotites in calc-alkaline volcanic rocks from the Mezitler area Balikesir-Dursunbey, western Turkey."
Bu makaleler daha sayfalarca derlenebilir ama konunun uzmanı değilim. Hiçbir fikrim olmadan başkalarının alanına müdahale ettiysem de özür dilerim. Sadece nerede ve ne kadar kıymetli topraklarda yaşadığımıza dikkat çekmek istedim
Derleme kopyala yapıştır....
Ülkemizde bilgiyi aşırmak ve kendininmiş gibi yayınlamak rutin bir hal kazandı. Sözüm ona tıp doktoru ünvanı kazanmış ancak yıllardır hasta ile ilgilenmek yerine evraklarla ilgilenmiş bir abimiz üye olduğu bir derneğinin sitesinde Tularemi konusunda derleme (!) bir yazı yazmış. Normal zamanda tulareminin etkenini sorsanız telafuzda zorlanacak bu kişi kopyala yapıştır yöntemiyle internetten yürüttüğü bu yazının başına "Derleyen Dr. X" diye de yazmış.
Haramzadelikte sınır tanımayan bir görüşün üyesi olan bu insanlar isimlerini ve ünvanlarını yaymak için ellerinden geleni yapmakta kendilerini özgür hissediyorlar.
Derlemenin tanımı herhalde "internetten bulduğun bilgiyi kopyalayıp yapıştırmak" olmasa gerek.
Haramzadelikte sınır tanımayan bir görüşün üyesi olan bu insanlar isimlerini ve ünvanlarını yaymak için ellerinden geleni yapmakta kendilerini özgür hissediyorlar.
Derlemenin tanımı herhalde "internetten bulduğun bilgiyi kopyalayıp yapıştırmak" olmasa gerek.
3 Ocak 2014 Cuma
Sesimizi duyurmanın tek yolu budur. 2. Gün
İnsanlar hak ettiklerini yaşarlar. Biz hekimler de bunu hak ediyoruz. Önceden neden sesini çıkarmaz bu meslektaşlar diye hayıflanırdım. Bugün nedenini anladım : EKMEK PARASI
Kafa bu
Akli dengeni yitirsen, işini yapamaz hale gelsen memuriyetine dokunulmaz. Hastanın ölümüne neden olursun yine bir şey olmaz. Mesaiye gelmesen, siyasi bir partinin toplantısında artistik poz versen, bu iş benim işim değil desen yine bir şey olmaz. Ama aklın çalışır, kafan basarsa 1 günde fişin çekilir.
2 Ocak 2014 Perşembe
Sesimizi duyurmanın tek yolu budur. 1. Gün
26 Ağustos 2011 yılında hekimlik görevine başladığım Dursunbey'de ve devlet memurluğunda komplolar, entrikalar yüzünden sona gelmiş hissediyorum. Sayın bakanımıza yazdığım bu mektup kendisine ulaşmadı ama bana soruşturma olarak geri döndü. Memuriyette kademenin ilerlemesi ve çok yakın zamanda uzaklaştırma ve maaş kesintisi cezaları da yolda. Olay artık helal yoldan kazandığım rızkıma el uzatma boyutuna geldi.
Bu duruma gelmişken "istifa et yoksa daha kötü olacak" diyenlere inat memleketimde aç bile kalsam ayrılmayacağımı beyan ettim. En kutsal görevi yapmamı engellemeye çalışanlar ve ilçemiz içinde de eski yalaka düzene alışmış uzantıları sonunda başarılı oldular. Ancak ben sözümün arkasındayım açta kalsam bu ilçeyi ve insanları terk etmeyeceğim. Ben dedemi, ağabeyimi ve eniştemi bu topraklarda hekimsizlik yüzünden kaybetmiş biriyim. Sizler gibi annesini babasını ve kendisini çalıştığı kurumlara güvenmeyip özel hastanelere götüren birisi değilim.
Ben sizlerin alıştığınız gibi beddua edecekte değilim. Avukatlar tutup hakkımı arayacak kadar boş zamanım da yok.
Maaşıma el koydunuz haram olsun. Alınacak tek canım kaldı o da Allah (c.c.) takdirindedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
PARA(L)EL OYUNLAR BUNLAR: BALIKESİR ESKİ VALİSİ AHMET TURHAN, İL ESKİ SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALP AKOĞLAN ve 50 bin PREZERVATİFİN ÖYKÜSÜDÜR.
24/09/2013 tarihinde adaletine güvenip Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'a bir mail yazmıştım. "İlçemiz il merkezine 80 km . Sağlık ku...
-
Süperior mezenterik arter (SMA) sendromu abdominal aorta ile onun dalı olan SMA nın arasındaki açının 38 – 56 derece olması gerekirken 6...
-
Otaçı ve emi olarak isimlendirilen hekimler, kamların aksine bitki, hayvan ve mineral kökenli ilaçlarla hastalarını tedavi ederlerdi. Otacı...
-
Bu yazıyı hekim ve devlet memuru olarak değil, dedemi, eniştemi ve hiç görmediğim abimi hekimsizlik ve imkansızlık yüzünden Dursunbey'd...