30 Kasım 2013 Cumartesi

Balıkesir'de Sağlığın Geleceği



Program : Balıkesir'de Sağlığın Geleceği
Reklam : Sevgi Hastanesi


Hayat

Ecdadımız bir çeşme ile filozofların ciltlerde anlatamadığını anlatmış bize.

Dünyaya tek başımıza geliriz.
Evlenir 2 kişi oluruz.
Çocuğumuz olur 3 oluruz.
Çocuğumuz evlenir 2 kalırız.
Dünyadan yine tek başımıza göç ederiz.

Komşumuz aç ! Haberi(niz)miz YOK!

"İlçemize çok acil olarak "aş evi" ve "huzur evi - yaşlı bakım merkezi" yapılmalıdır"

Hiç aç bir insan görüp yağlı göbeğinizden utandınız mı? Ben çok sefer utanmış biri olarak bunları yazmak istiyorum. Kalkınmışlık sıralamasında birinci olan bir bölgenin ortasında bulunan, insani ve ahlaki duyguların törpülenmediğine inandığımız Dursunbey adında küçük bir ilçede yaşıyorum. Evde Sağlık Hizmetleri kapsamında her gün onlarca hastayı ziyaret ediyorum. Açlık ve sefaleti, insanlık dışı manzaraları her gün halime şükrederek izliyorum.

Bir insanın yatağında kendi pisliğinde aç , sefil ve buz gibi bir odada yattığını ve bununda sizin komşunuz olduğunu söylesem inanmayacaksınız. Evet o amca yada teyze sizin komşunuz. Bir tas sıcak çorbaya, yanan bir sobaya ve en önemlisi de muhabbet edecek bir arkadaşa ihtiyaçları var. Henüz 50'sine yeni girmiş belden aşağısı tutmayan ve evindeki fareleri dost edinmiş 5 gündür bir lokma boğazından geçmemiş, bastonu ile cama vurup sesini duyurmak için camını kırmış bir amcanın da sizin komşunuz olduğunu söylesem...
Yakın bir köyümüzde geçtiğimiz kurban bayramını (9 gün) aç geçirmiş dede ve ninemize ne demeli. Evet köy diyorum, herkesin birbirini tanıdığı köy...

Bu durumda ki bazı hastalarımız için "geçmişte çok çektirdi şimdi de kendisi çekiyor" sözünü insanlar hangi vicdani duygu ile söyleyebilmektedirler. Kuşların susayacağını düşünüp eserlerinde suluk yapan, imarethaneler kuran ecdadın torunları olarak bizler insanlığımızdan utanır bir hale gelmişiz.

"Devlet baksın" , "Devletin imkanları yok mu" gibi söylemlerle vicdanımızı mı rahatlatıyoruz. Her yılın bir cumasında Sıla-i rahim diyen hocalarımızın söyledikleri acaba başka bir dinin tavsiyesi midir?

Diyet yapalım, sağlıklı yaşayalım söylemlerini dillendiren bizler , aç komşumuzun halini görmezden gelmeyelim artık.

Dr. Mehmet SARI

29 Kasım 2013 Cuma

Yalaka : Dalkavuk, sırnaşık , bedavacı, boşboğaz, eğitimsiz.....

Yalaka kelimesi dalkavuk, sırnaşık, bedavacı, boşboğaz, eğitimsiz gibi birçok anlam taşımaktadır. Bu karşılıklar benim yorumum değil, Türk Dil Kurumu sözlüğünün yorumudur. Günlük yaşantımızdaki deneyimlerimizde sözlüğü destekler niteliktedir. Zamanında bir hocamız "eğer tüm insanlar görmüyor olarak doğsaydı o zamanın hekimleri gören kişiyi kör etmek için ameliyat ederlerdi" demişti. Bu söz günümüz yalakaları içinde geçerlidir. Yalakalık etmeyenleri günümüz yağcıları dışlayıp , ekip dışında bırakmak için elinden geleni yapmakta ya da kendileri gibi dalkavuğa devşirmeye çalışmaktadırlar.

Makam ve mevki verilen insanların başka yönlerinin ortaya çıkması gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece zaten içlerinde var olan, bastırılmış tatminsiz duygularını dışa vururlar. Toplum, yönetenin kendileri gibi mütevazi olması durumunu kabullenmemekte, ulaşılamaz, ciddi ve sert mizaçlı bir insanı yönetici olarak görmek istemektedir. Günümüz yalakaları toplumun bu isteğini yerine getirirken kendi aralarında da dalkavukluğun meşalesini en önde taşımak için yarışmaktadırlar.

Bize "çenesini tutamayıp ne hale düştü" diye içlenen dalkavuklar halimizi diğerlerine ibretlik örnek olarak anlatmakta, içten içe de keyiflenmektedirler. Makam sahibi iken yaptıklarımızın aynısını şimdi yaptığımızda "yazık bak sürünüyor" lafını dillendiren boşboğazlar, hizmet etmeyi sadece yalakalık için yaptıklarından dolayı bizim görev anlayışımızı ve ruh halimizi hayal bile edemezler.

Liyakat ve ehliyetlerine bakılmadan baş edilenler ayakları ve hatta gövdeyi dahi anlayamamakta, etraflarını dalkavuk doldurup gören gözleri ameliyat etmeye kalkışmaktadırlar. İnsanlara hizmet diye bir kısım medyatik işleri yutturmak, 3 kuruş fazla kazanç elde etmek için yalan söylemek, adam kayırmak, kul hakkı yemek bu liyakatsızların en temel özellikleridir. Yaptıklarının 1 saniyelik vicdani muhasebesini bile yapmadan Allah (C.C) 'ın huzurunda secdeye varıp göstermelik ibadetleri, Allah (C.C.) anacağız diye sohbet için toplanıp makam ve mevkilere adam seçmek  münafıklık alameti değildir de nedir?

Liyakatsız, dalkavuk münafıkların bizim için ah vah etmesi ve bizi ibretlik menkıbe olarak anlatmalarını cahilliklerine verip, Allah ıslah etsin diyoruz.

Dr. Mehmet SARI



28 Kasım 2013 Perşembe

Maths is not enough

Bugün eşimin cildiye reçetesi için eczaneye ödediği rakam 35 TL. (içinde muayene ücretleri var) İlaçların satış bedeli toplamı 49 TL. Bu ay maaşımdan toplam kesilen vergi + sgk vs 888.92 TL. Analitik, Diferansiyel denklemler, fonksiyonlar, topoloji ...... matematiğin hangi dalı bu hesabı bana formüle edecek.

27 Kasım 2013 Çarşamba

Tek Salak Biziz! Biz!

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyon Başkanı demiş ki "Bir aile hekimini gündüz 1. basamakta, gece ise hiçbir altyapısı olmadan acil serviste hastaya tanı koyma ile görevlendirirseniz, hastanın hayatını tehlikeye atarsınız" 

Şimdi gülerim ben bu yoruma. Arkadaşım, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş, bir ağrı kesicinin dahi adını tam yazamayan adamı acile atıyorsun , hasta hayatı riske girmiyor da aile hekimi nöbet tutunca mı riske girecek. Hadi onu da bir yana bırak madem acilde çalışan hekim çok riskli bir iş yapıyor , o zaman ben neden senden 4 - 5 kat daha az maaş alıyorum. 

Eylem yapıp , iş bırakması gereken bir grup varsa o da acil hekimleridir. Her gece anana sövecekler, tehdit edecekler sonrada döner sermayeden kocaman bir sıfır TL alacaksın. 

Sağlık çalışanları kadar kendini düşünen, örgütlü hareket edemeyen ve en vahimi de birbirlerinin kuyusunu kazan başka bir grup yoktur.

Adam müdürlükte oturacak ölüm bildirim formunun onay tuşuna basacak 2000 TL döner, aspiratör deyince aklına evdeki aspiratör gelen salağa denetim yaptıracaksın 2500 TL döner, araştırmacı unvanı verdiğin hayatında Meydan Larousse'dan dönem ödevi araştırmamış adama 1500 TL döner, makyaj güzellerine 2000 TL, lükse sefaya yemeli içmeli toplantıya dünya para harcayacaksın acilde çalışan doktoruna tabii sıfır kalır. 90 gün değil 180 gün çalışması da çıkarsanız bu sorunlar çözülmez.

9 Kasım 2013 Cumartesi

Hindilere seçim konuşması

Durum bundan ibaret.

Hekim kelimesinin kökeni

Otaçı ve emi olarak isimlendirilen hekimler, kamların aksine bitki, hayvan ve mineral kökenli ilaçlarla hastalarını tedavi ederlerdi. Otacı, ot kelimesinden türetilmiştir. Eski Türkçede ot, tıbbi bitki, ilaç, zehir ve kendiliğinden yetişen bitki anlamındadır . Otacı ise, otamak (ilaç yapmak) fiilinin köküne meslek bildirme eki (cı, çı) getirilerek türetilmiş Türkçe bir kelime olup hekim anlamındadır .

Eski Türkçede ilaç ve deva karşılığı ilk devirlerde em , ot em ve sem ile beraber emsem olarak kullanılmıştır . Em kelimesinden türeyen emlemek, hastalığı ilaçlarla tedavi etmek demektir.

Emçi hekim anlamına geldiği gibi ilaç yapan eczacı anlamını da taşır. Divanı lûgati't Türk‟te (DLT) hekim karşılığı atasagun da kullanılmaktaydı. (kaynak : ihsan bayrak )

PARA(L)EL OYUNLAR BUNLAR: BALIKESİR ESKİ VALİSİ AHMET TURHAN, İL ESKİ SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. MUSTAFA ALP AKOĞLAN ve 50 bin PREZERVATİFİN ÖYKÜSÜDÜR.

24/09/2013 tarihinde adaletine güvenip Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'a bir mail yazmıştım. "İlçemiz il merkezine 80 km . Sağlık ku...